“Sen yeter ki gökyüzünün sonsuz genişliğine minnet duymayı unutma.
Gökyüzü, yeni bir güne uyanacağın her yerde aydınlıktır-Y. Odabaşı”
Dünyayı kasıp kavuran bir virüsle karşı karşıya insanoğlu. Daha önce de benzer virüslerle karşılaşmıştık. Sars, Mers, Ebola gibi.Ama bu Corona (Covıd19) çok hızlı yayılıyor. Bütün dünyayı tehdit ediyor…
Olası ekonomik, sosyal vesiyasal sonuçları da bugünden kestirilemeyecek bir virüs bu.
Bizde etkileri henüz hissedilmeye başlanan koronadan korunmak için bir dizi önlem alındı: Okullar kapandı. Dersler tv, bilgisayar yoluyla tamamlanmaya çalışılıyor. Bu yıl, yeniden yüz yüze eğitime başlamak mümkün olacak gibi de görünmüyor.Söz konusu insan hayatı olduğu için bu durumuanlamak mümkün. Son sınıf öğrencileri kaygılı, ancaklise ve üniversitelere giriş sınavları da salgın korkusu ortadan kalktığında yapılır artık. Eğitimde eksik kalan konular da bir biçimde tamamlanır, diye düşünüyorum.
Eğlence, dinlenme yerleri ve diğer toplu yaşam alanları da kapatıldı.Çalışan insanların çoğunun istihdam edildiği alan bu hizmet sektörüdür.Ülkemizde işsizlik zaten çok yüksekti. Bu sektörde çalışanların çoğu kayıt dışı,sosyal güvenlikten yoksun çalışmaktaydılar.Bir gece vakti onlara “kapattık,yarın işe gelmeyin” dedik. Ne yer, ne içerler; kiralarını, elektrik, su, doğalgaz paralarını nasıl öderler; yaşamlarını nasıl devam ettirirler bundan sonra, belli değil…
Bir de her şeye rağmen, risk altında işini yapan, başta sağlık emekçilerimiz olmak üzere bizim için canlarını ortaya koyarak çalışanlar var.
Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder de, kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez, demişti Tolstoy.
Bu süreçte,TTB,TEB, DİSK, KESK’in çağrılmadan yapılan bir toplantıda, yaşanan ekonomik sorunlara yönelik bir dizi önlem açıklandı.Daha çok sermayenin sorunlarını çözmeye yönelik kararlar alındı; ama, emekçi insanların yaşamlarını kolaylaştırmaya yönelik hiç bir şey söylenmedi…
Sosyal medyadaki şu paylaşım ne kadar doğru oysa:Kahraman arayan hayata baksın. Çöpler toplanıyor, "birileri topluyor"; market rafları dolu, "birileri dolduruyor"; elektrik, su, internet düzenli ulaşıyor, "birileri çalışıyor"; ulaşım aksamıyor, "birileri sürüyor". Hayat devam etmiyor, hayatı devam ettiriyorlar, var olsunlar…
Herkes eksik biraz, ama kimse kimseyi tamamlayacak kadar fedakâr değil…
Asaf, “Bana surat asma hayat. Misafirim sonuçta, Kalkar giderim” demiş,ama; pes etmek yok!
Bu dönemi her güçlüğe rağmen; dayanışma,yardımlaşma, birbirimize daha çok ilgi, sevgi, saygı göstererek ve özveri ile atlatabiliriz. Çünkü,biz çoğuz ve güçlüyüz…